- nasihat etmek
- şîretkirin
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
nasihat etmek (veya vermek) — öğüt vermek Ayrılırlarken anası, Ayşe ye son bir nasihat verdi. N. Cumalı Dinle sana bir nasihat edeyim / Hatırdan gönülden geçici olma. Karacaoğlan … Çağatay Osmanlı Sözlük
nasihatte bulunmak — nasihat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğütlemek — i, e Birine bir şeyi yapmasını veya yapmamasını söylemek, nasihat etmek Güzel olanın yıkılmasını kimse öğütlemez. N. Ataç … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğüt vermek — bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için yol göstermek, nasihat etmek Ayağını denk al yavrum, ateşle oyun olmaz, diye öğüt verdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
NASAHA — Öğüt vermek, nasihat etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VA'Z — Dinî mes eleler üzerinde konuşup nasihat etmek. Kalbi yumuşatacak sözlerle insanı iyiliğe sevke çalışma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arbamak — efsun okumak, hizbe etmek, nasihat ve pend vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TENBİH — (C.: Tenbihât) Göz açtırmak. * Gafletten ikaz etmek. Faaliyetini arttırmak. * Sıkı emir vermek. * Bir işin yapılacağı hakkında yapılan nasihat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük